BİR KİŞİ İYİ DUYABİLİR ANCAK İYİ DİNLEYEMEYEBİLİR.
Ses mesajı doğru duyulabilir ancak duygusal bir çerçevede zayıf çözümlenebilir. Beyin, bariyerler yaratarak kendini korur ve böylelikle çeşitli rahatsızlıklar gelişme gösterebilir. Biz buna “dinlemenin bozulması” adını veriyoruz. Kulak kişisel gelişiminiz içinde eşsiz bir rol oynar.
TOMATİS Metodu beyni uyarır. Özel tasarlanmış beyni uyaran ve ilerlemeye dönük duyusal mesajı etkin bir biçimde çözümlemesi için beyne yardımcı olan tekrar biçimindeki dinleme seansları alabilirsiniz. Biz buna”Kulağın dinlemeyi öğrenmesi” adını veriyoruz.
İyi frekanslı bir dinleme hayatınızı değiştirebilir. Kulağınız sadece dinlemek için değildir. Ayrıca beyninizi uyarır ve dengenizi oluşturur. İyi frekanslı dinleme bu sebeple kişisel gelişimin teşvikinde olmazsa olmaz bir unsurdur.
ÖĞRENME ZORLUKLARI VE DİL BOZUKLUKLARI
TOMATİS Metodu seslerin deşifre edilmesi ve çözümlenmesinde ve ayrıca motor, denge ve koordinasyonda yer alan nöral devrelerin plastizitesi üzerinden faaliyet gösterir. TOMATİS Metodu tıpkı bunun gibi, öğrenme zorluklarını ve dil bozuklukları ile başa çıkmaları ve yönetebilmeleri için telafi edici stratejiler geliştirmede çocuklara yardımcı olabilir.
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE BOZUKLUKLARI
Serebral uyarımın genel eyleminin ötesinde (örn; kortik şarj) TOMATİS Yönteminin ayrıca seçici dikkat üzerinde olumlu etkisi vardır. Etki bazında Tomatis prosedürü uyanık ve dikkati açık kalması için beyni sürekli olarak şaşırtmak üzere tasarlanmış algısal ses kontrastını meydana getiren elektronik kapılama üzerine kuruludur. Hedef beynin değişiklikleri saptamasında otomatik mekanizmaları geliştirmesine yardımcı olmaktır ki bu da sonrasında seçici dikkati destekleyecektir.
EFEKTİF VE DUYGUSAL BOZUKLUKLAR
TOMATİS Metodu işitsel sistemin bağlantılı olduğu beynin orta kısmındaki limbik sistem üzerinde hareket eder. Diğer şeylerin yanında beynin bu kısmı duygu, hafıza ve öğrenme mekanizmalarından sorumludur. Dahası Orta Kulakta koklea olarak bilinen organ kortik şarj görevini görür. Limbik sisteme ve prefrontal korteks üzerinde hareket ederek TOMATİS Yöntemi depresyon ve anksiyete ile bağlantılı duygusal bozuklukların düzenlenmesine müdahale eder. Ve ayrıca stresin düzenlenmesi üzerinde etkili bir biçimde hareket eder.
İLETİŞİM EKSİKLİĞİ VE BOZUKLUKLARI
Derine yerleşmiş dinleme bozulması dinleme isteğinin kaybolmasına dahi neden olarak bu zorluğu yaşayan kişi ya güven eksikliğinden ya da basitçe iletişim kurmaktan “pes ederek” bunun sonucunda iletişim kurma isteğinin azaldığını görebilir. Bu durum etkili iletişim zorlukları ile sonuçlanır. İyi frekanslı dinlemenin iyi işitme ile sonuçlanacağının bir garantisi olmadığını hatırlatalım. Dinleme iletişim kurmaya dair gerçek bir niyet ve algının kalitesi ve alınan sesli mesajın yorumlanması ile karakterize edilir. İyi frekanslı dinleme bu sebeple ne kadar iyi dinlediğimizin veya kulağımız duyarlığının bir fonksiyonu değildir, bundan çok duyduğumuzu ne kadar iyi proses ettiğimiz yani işitme keşfimizin kalitesinin bir fonksiyonudur.
PSİKOMOTOR GÜÇLÜKLER
Kulak sadece sesleri yakalayan duyusal bir organ değildir. Vestibül olarak da bilinen iç organ sayesinde motor fonksiyonda önemli bir rol oynar. Vestibülün rolü denge duygusunu yönetmektir. Vestibül üzerinde doğrudan işlev gösteren TOMATIS Yöntemi, doğrudan kas tonunun ve böylelikle de dikeylik ve ayrıca da yanallık zorlukları üzerinde de çalışır. Dahası beynin birkaç diğer kısımları ile bağlantılı olarak vestibüler sistem koordinasyon ve ritmi kontrol eden mekanizmalar üzerinde önemli rol oynar. Sonuç olarak TOMATİS Metodu etkili bir biçimde Ritim ve koordinasyonla güçlüklerine müdahale edebilir.
YAYGIN GELİŞİM BOZUKLUĞU
Bu nöral devreler üzerine hareket eden TOMATİS Metodu hem iletişim kapasitesini hem de bununla ilişkili kabiliyetlerimizin kalitesini geliştirme olanağını sunar. TOMATİS Metodu otizm ve bağlantılı davranış bozuklukları yaşayan insanlara yardım etmekteki etkisini göstermiştir (örn; Asperger sendromu). Bu bozuklukları ortaya koymada insanlara yardımcı olabilmek için sayısız yaklaşım mevcuttur. Bu Metot bu bağlamda tek değildir.
KİŞİSEL GELİŞİM VE SAĞLIK
İnsan kulağı “kortik şarj” fonksiyonunu mümkün kılar. Beyne ve bedene enerji vermek için uyarılmalıdır. Ses bu sebeple kişisel gelişimimiz için gereklidir. Ses armonik ölçülerde ne kadar zengin olursa o kadar etkili olur. Armonik frekanslardan zengin sesler, serebral aktivitenin bütündeki seviyesini kontrol eden retiküler oluşum olarak bilinen geniş bir nöral ağı besleyecektir. TOMATİS Yönteminin enerji verici aktivitesi, fiziksel-bedensel düzlemde meydana getidiği rahatlatıcı etki ile tamamlanır ki bunun anksiyete ve stresin düzenlenmesi üzerinde olumlu etkileri vardır.
SES VE MÜZİKALİTENİN GELİŞİMİ
TOMATİS Yönteminin çığır açan uygulama alanlarından bir tanesi de müzikalitenin ve konuşmanın veya şarkı söyleme sesinin gelişimine ilişkindir. Etki bazında, algı ve eylemi birbirine bağlayan serebral mekanizmalar üzerinde doğrudan hareket eden TOMATİS Yönteminin temel prensibi, ses mesajının alınmasından ve çözümlenmesinden sorumlu mekanizmaların her türlü modifikasyonunun, söz konusu mesajın tekrar üretilmesi, konuşulması, şarkı biçiminde seslendirilmesi veya bir müzik enstrümanı sayesinde iletilmesi üzerinde sonuçları olacağıdır.
DOĞUM HAZIRLIĞI
Anne adaylarının bebek beklerken, deneyimlediği etkili ve duygusal hallerin tamamını çocuklarına hem negatif hem pozitif olarak geçirdiği bilinen bir gerçektir. Bu sebeple hamilelik süresi boyunca kurulan bu iletişim süresince geleceğin annesinin rahatlama ve sakinlik adına olabilecek en iyi koşulları deneyimlemesi önemlidir. Dahası annenin sesi fetüs tarafından algılanır ve bir çeşit primordiyal etkili ses malzemesi oluşur ki bu çocuğun fiziksel ve psişik gelişimi için mutlak bir şekilde önemlidir.Bu nedenle annenin sesinin çocuk tarafından hoş bir şekilde algılanması oldukça önemlidir.
YABANCI DİLLERİN ENTEGRASYONU
TOMATİS Yönteminin amacı, yabancı bir dil öğrenmek isteyen herkese bu ritimleri ve sesleri gerçekten düzenleme olanağını kulağın bu yabancı müziğe kendini etkili bir biçimde adapte etmesini sağlamak ve böylelikle de analiz etmesini ve tekrar üretmesini sağlamaktır. Bu, öğrencilerin kendi ana dillerinin olağan ritmik ve sesli alışkanlıklarından sıyırmasını gerektirir. Bu alışkanlıkların yeni bir dil öğrenme üzerinden çoğunlukla olumsuz bir etkisi olmaktadır.